Sabah kahvaltısının ardından Ohrid'den ayrılıyoruz ve Makedonya'dan çıkmadan önce Karadirim'de duruyoruz.
Karadirim, Ohrid Gölü'nün Arnavutluk'a doğru döküldüğü nokta. Boydan boya Arnavutluk'tan geçiyor ve Adriyatik denizine dökülüyor.
Makedonya'da bulunduğumuz yerden Arnavutluk sınır kapısına kadar otobüsle yarım saat sürüyor.
 |
| Makedonya-Karadirim-1 |
Arnavutlukta okuma oranı %99larda.
Başkenti Tiran
Tarihine bakıldığında 1944-1990 yılları arasında Enver paşa'nın ağır diktası altında komünist olarak yaşamışlardır.Enver paşa, ülkenin istilası durumunda ailelerin korunması için sınıra yakın alanlara ve her ailenin arazisine "bunker" adı verilen içi demir betondan sığınıklar yaptırmış. Hemen hemen tüm evlerin biraz uzağında bu bunkerlerı görebiliyoruz, birçoğu kamufle durumunda olduğundan seçmesi zor.
İlk durağımız market ve çay bahçesinde mola. Burada 1 çay ve 1 biraya 200 Denar veriyoruz, Makedonya sınırına yakınız diye hala Denar geçiyor.
 |
| Resim yazısı ekle |
Daha sonra Tiran'a devam ediyoruz ve yaklaşık 1 saatin ardından Tiran'dayız. Burada öğle yemeği yemek için turdan ayrılıyoruz ve bolca cafeler görüyoruz ancak yemek yerleri bulmakta oldukça zorlanıyoruz.
En sonunda bulduğumuz bir İtalyan restorantında makarna sipariş ediyoruz ancak servis o kadar yavaş ki garsonları sürekli uyarmak zorunda kalıyoruz, ingilizce bilmemeleri yan kafeden garson çağırmaları da cabası oluyor.
Burada 1 porsiyon spagetti+içecek 4 Euro veriyoruz ve hemen turumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Tiran merkezde panaromik şehir turu yapıyoruz, ülkeyi çok tanıyamadan yolumuza devam ediyoruz.
Balkan ülkeleri arasında en yüksek okuma yazma oranına sahip bir ülke.Halkın %60'ı da tarımla uğraşmakta. Çok gezemediğimizden mi yoksa ülkeden mi kaynaklanıyor bilemiyorum ama Arnavutluk'a gelmeden önce kafamda çok daha farklı canlandırmıştım, daha canlı bir yer bekliyordum ancak pek umduğumu bulamadım.
Dip not: Arnavutlukta gittiğimiz restoranda içeride sigara içilmesi bize biraz garip geldi,.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder