BALKAN TURU
2.GUN: MAKEDONYA
Ohrid-Resne-Manastır-Ohrid
Sabah erkenden kahvaltıya iniyoruz ve göl manzaralı kahvaltımızı yaptıktan sonra Resne'ye doğru yola çıkıyoruz. Makedonya'da dikkat ettiğim bir diğer nokta da şehirlerin birbirlerinden uzakta olması ve yolların bazı yerlerde sadece gidiş-geliş olması yani dikkat gerektiren yollar..
Resne'deki ilk ve son durağımız Resne'li Niyazi Bey'in sarayı.
Resneli Niyazi Bey Sarayı |
Resneli Niyazi çalışmalarının çoğunu bu sarayda yapmış ve evi sokağın karşısında olduğundan saraydan evine köprü yaptırmayı planlamış ancak gerçekleştiremeden öldürülmüştür.
Günümüzde saray Sanat Galerisi olarak hizmet vermekte ve girişi 20 Denar.
Görevlinin kapalı alanda sigara içtiği dikkatimizden kaçmıyor ancak bir yorumda da bulunamıyoruz.
Sergilenen eserler -1 |
Sergilenen eserler -2 |
Sergilenen eserler -3 |
Buradan sonra Makedonya'nın diğer büyük şehirlerinden biri olan Manastır'(BITOLA)a gidiyoruz.
Manastır'da öncelikli olarak Atatürk'ün mezun olduğu Askeri İdadiye'ye giriyoruz. Giriş 1,50 Euro.
Bina iki bölümden oluşuyor,ilki tarih müzesi diğeri de Atatürk'e ayrılan müze.
Askeri İdadiye |
Daha sonra Atatürk'ün anılarının olduğu kısa bir video izletiminin olduğu bölüme geçiş yapıyoruz.Burada insan duygularına hakim olamıyor, Atatürk'ün dolaştığı koridorlarda yürümek insanı hem çok mutlu ediyor hem de çok onurlandırıyor. Gelen ziyaretçilerin yazması için anı köşesi yapılmış ve gelenler isteyenler deftere yazı yazabiliyorlar.
Buradan sonra Konsolosluk caddesine doğru turumuzla birlikte yürümeye başlıyoruz. Bu caddeye araba giremiyor ve sağlı sollu mağazaların ve gençlerin oturduğu kafeler mevcut.
Aynı cadde üstünde Atatürk'ün ilk sevgililerinden Rum Eleni'nin oturduğu evi ve Atatürk'ü görmek için çıktığı balkonu görüyoruz.Eleni Mustafa Kemal'e aşık ancak evlenmelerine izin verilmiyor hatta Eleni'yi babası başkasıyla evleniyor.
İşte Eleni'nin Atatürk'e yazdığı mektup;
”Çok seneler geçti, ben halen her gün senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektubumu alırsan, beni hatırla. Kağıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken, başka kadını seviyorsan, mektubumu yırt.
Manastırlı Eleni Karinte, bir gün tanıdığı ve aşık olduğu adama bütün ömrünü harcamıştır. Benim seni sevdiğim kadar, o kadını o kadar çok seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum. Fakat, balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan, seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum.
Döneceğini, beni unutmayacağını biliyorum. Babam vefat etti. Beni senden ayırdığından tam bir yıl geçti, beni eve kapattı ve bir ay çıkmama izin vermedi. Ağladım, biliyorum ki tüm kilitleri ve hapisleri boşuna harcadı.
Beni evlendirecekleri adamı sadece bir kez gördüm ve kendisi bana onu sevebileceğimi söyledi. Ben kendisine, ‘Hayır, ben sadece ilk aşkımı seviyorum’ dedim. Babam beni hiç bir zaman affetmedi ve ben de kendisini affetmedim. O zamanlardaki gibi artık genç ve güzel değilim.
Ebediyen seni seven ve seni bekleyen, Eleni Karinte’n.”
Manastır Meydan |
Manastır Konsolosluk Caddesi |
Buradan yolumuza yürüyerek devam ediyoruz ve Elveda Rumeli dizisinin çekildiği sokağı da geziyoruz, sonrasında Ohrid'e dönmek üzere yola çıkıyoruz.
Ohrid'e iner inmez öğlen yemeğimizi yemek üzere bir lokantaya giriyoruz.
1 porsiyon köfte ve ayran 180 denar.
Daha sonra Ohrid merkezde buluşma yerimiz de olan 600 yıllık çınar ağacının altında fotograflar çekiyoruz ve sonrasında sahile doğru yürümeye başlıyoruz. Bu arada öğrendik ki Ohrid incisiyle meşhur olduğundan aksesuar satan dükkanlarda hep bu incilerden satılıyor, dolaştık baktık ama zevkimize göre birşey bulamadığımız için almadan devam ettik. Sahile indiğimizde sol tarafımızda Aziz Klement'in heykelini gördük.
Ohrid Meydan |
Aziz Klement heykeli |
Daha öncede yazmıştım sanırım ancak biraz daha detaya girmem gerekirse; Kiril alfabesinin ve ortodoksluğun doğup yayıldığı şehirdir Ohrid. Kiril lafabesini Kiril kardeşler Yunancadan ayırıp yeni dil yaratmaya başlıyorlar ancak vakitleri yetmiyor ve Aziz Klement'de Kiril kardeşlerin ilk öğrencileri arasında yer alıyor. Kiril alfabesinin tamamlanmasında ve yayılmasına rol alıyor. Aziz Klement Ohrid şehrinin de koruyucusu olarak Makedonlar tarafından çok saygı gösterilen ve inanılan da bir zatmış.
Bu arada Ohrid'le ilgili bir ilginç bilgi de burada 365 tane kilise bulunmaktaymış, her güne bir kilise :).
Sahilden yavaş yavaş yukarı doğru tırmanırken Ayasofya Kilisesi'ni görüyoruz, burası Hristiyanlık 3 mezhebe bölünmeden önce var olan bir kiliseymiş ve bölünmelerle ilgili duydukları karşısında kilise olarak 3 mezhebe ( Katolik,Ortodoks,Protestan) de kapılarının açık olduğunu ve hepsine hizmet edeceğine dair söz vermiş. Ancak zaman içerisinde burası camiiye çevrilmiş ve bugün de ziyaretçilerine kapıları açık.
Sofya kilisesi |
Yokuş yukarı çıktıkça evlerin Safranbolu evlerini daha çok andırması ayrıca kapıların hala tahta pencerelerde de demir parmaklık olmadığını görmek insana nedense ayrı bir güven duygusu aşılıyor.
Bir ek bilgi daha; Ohrid Unesco tarafından dünya mirasına dahil edilen kentlerden biri.
Ve geliyoruz antik tiyatroya, burası Roma döneminden kalma bir tiyatro varsayıldığıan göre antik tiyatro zamanında 5.000 kişilikmiş, burada gladyatörlerin savaşmasından , kutlamalara kadar her türlü gösteri yapılıyormuş. Günümüzde ise Temmuz ayının ortalarında festivaller düzenleniyor ve antik tiyatroda çok ünlü sanatçılar konser veriyorlarmış.
Antik tiyatro |
Antik tiyatrodan görülen bir kilise |
Buradan Ohrid gölü ve manzarasını izlemek ve biraz dinlenmek için 10 dakika mola verdikten sonra tırmanışımıza devam ettik ve sonunda Klement'in okulu ve manastır olan Sveti Klement kilisesine vardık, burası yukarıda belirttiğim gibi hem okul hem de manastır olarak uzun yıllar hizmet vermiş, Klementin 300 den fazla öğrencisi varmış ve Kiril alfabesi yayılsın diye buradan öğrenciler Rusya'ya gönderilmiş.
Manastır çevresinden manzara muhteşemdi oradaki sessizlik de oturup nefes almak bile insana çok iyi geliyor.
Tepeden Ohrid Manzarası |
Klement Manastır ve Kilisesi-1 |
Klement Manastır ve Kilisesi-2 |
Daha sonra yavaş yavaş manzaraya ve hafif esen rüzgara kendimiz bırakarak meydana iniyoruz ve oradaki kafelerden birinde birşeyler içtik.
1 bira 90 denar
1 neskafe 80 denar
Minimum 10 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz tekne turumuzda kişi başı 10 euro veriliyor. Ohrid'e bir de gölden bakmak gerekiyor:)
Gölden otelimize doğru 1 saatlik bir gezi yapıyoruz ve gün batmadan otelimizdeyiz.
Ohrid gölünden kentin görüntüsü-1 |
Ohrid gölünden kentin görüntüsü-2 |
Ohrid gölünden kentin görüntüsü-3 |
Gölden Arnavutluk görüntüsü |
Canim benim cok keyifle okudum. Devamini bekliyoruz :)
YanıtlaSil